1 Mart 2015 Pazar
Al Takke Ver Külah (Deyim)
Al takke, ver külah (Deyim)
Vaktiyle gençten bir derviş, bir tekkeye mürid olmuş. Tekkenin gediklileri, bu yeni gelen dervişi önce bir güzel tembihlemişler:
" Burada kızmak yoktur. Ne denirse eyvallah vardır. Sabırlı olacaksın. Boynun eğik olacak, miden çok dolmayacak..."
Tekke'dekiler dervişe bir hırka, bir takke, bir de tesbih vermişler. Üzerinde bulunan eski elbiselerini ve kafasındaki yağlı külahı da çıkartıp almışlar.
Bir süre sonra, dervişin canı burnuna gelmiş. Bakmış olacak gibi değil. Bu müridliğe ne sabır dayanır ne can. Yüklükten eski elbiselerini ve külahını almış. Kendisine verilen hırkayı, tesbihi ve takkeyi de geri koymuş. Kapıdan çıkarken de şöyle seslenmiş:
" Baba erenler, sizi Allah mübarek etsin. Verdim takkenizi, aldım külahımı, ben gidiyorum."
Bu deyim günümüzde, hikayesindeki mananın aksine, "yolunda giden alış-verişleri, iyi anlaşan ortakları" anlatmak üzere kullanılır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder